Rus edebiyatı büyük yazarlar yetiştirmiş ve büyük başyapıtlar çıkarmıştır. Bu eserler Rusya’nın insanlarını en yalın haliyle anlatır. Fakat bir tanesi vardır ki bu konuda hepsinden ötededir. O da İvan Gonçarov’un Oblomov’udur. Oblomov, doğunun miskin insanının ruh halini anlatmakla kalmaz, okuyucunun kendisine bir ayna tutmasını da sağlar. Bunu yaparken doğulu insanla batılı insanı karşılaştırıp eleştiri oklarını kendi ülkesinin kültürüne ve yaşam tarzına yöneltir. Rusya o günden beri çok değişse de Oblomov güncelliğinden hiçbir şey kaybetmemiştir. Hatta onun günümüzdeki güncelliği Rusya coğrafyasıyla sınırlı değildir. Kitabı okuyanlar sadece Rus insanını değil, Türkiye dahil olmak üzere Ortadoğulu insanları da görebileceklerdir. Oblomov bir insan tiplemesinin hem çok basit, bilinen bir örneğini temsil etmekte hem de sıra dışı olabilmektedir. Ben bu kitabı okuduğumda hem “Yok artık” dediğim bölümler hem de “Bunların hepsi gerçek” dediğim bölümler oldu. Hatta bazen “Bu adam resmen beni anlatmış” dediğim bile oldu. Kitabı okuyan yakınlarım da “Bu Oblomov aynen ben” dediler. Buraya kadar umarım sizleri yeterince meraklandırabilmişimdir. Şimdi gelin Oblomov’un dünyasına bir dalış yapalım.